28 Temmuz Pazar günü Urla’nın Balıklıova Beldesi açıklarında balık tutmak için tekneyle denize açılan 6 kişinin teknesi battı. Hafta sonu rüzgârın sert esmesinin de etkisiyle batan teknedeki 4 kişi yüzerek kurtulurken kaybolan 2 kişi için arama ve kurtarma çalışması başlatıldı. Ancak maalesef iki kişinin boğularak hayatını kaybettiği belirtildi.
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte bu tür haberler yine sıklaştı. Maalesef ihtiyatsızlık, güvenlik önlemlerinin yetersizliği ve denizciliğin temel kurallarını dikkate almamak her zaman pahalıya mal oluyor. Hep söylenen bir şey varsa o da denizciliğin en önemli kısımlarından birinin hava ve rüzgâr durumunu takip etmek olduğudur. Eğer teknenizle güvenli seyir şansınız olmayacaksa varsın planınız iptal olsun. Ertelemekten çekinmeyin. Evet, tatil günleri sınırlı ama bunca acıya değer mi? Diğer bir konu ise güvenlik konusudur. Tamam, tekneyle açılmaya karar verdiniz. Teknede en azından bir can simidi bulunsa ya da sayısı az da olsa can simidi bulundurulsa. İstatistikler denizde boğulanların çoğunun yüzme bildiğini belirtiyor. Siz yine yüzün ama bir can simidi birkaç kişiyi yakın mesafede su üstüne tutabilir bunu da unutmayın.
Uzun sözün kısası ülkemizde imkânlar kısıtlı. Az da olsa deniz olanaklarından yararlanmaya çalışan, hobi olarak değerlendiren, bir tekne sahibi olan birçok kişi var. Ancak deniz maalesef şakaya, dikkatsizliğe gelmez. Teknenizde başta sizin ve teknedeki diğer kişilerin asgari güvenliğini mutlaka değerlendirin. Sağduyu ile doğru kararlar vermeye çalışın. Tekne ne kadar küçük olursa olsun kaptanı sizsiniz ve onu limana selametle yanaştırın. Bir denizci atasözünde denildiği gibi “Tanrı denizcileri korur, ancak siz dümende olun.”