Aralarında kara veya daha başka bir engel olmadığında, ayrılış ve varış noktaları arasındaki en kısa yolu izleme büyük daire seyri olarak adlandırılır. Bir küre üzerinde iki nokta arasındaki en kısa yol onları birleştiren ve merkezi kürenin merkezinde olan dairedir. Dünya söz konusu olduğunda bu daire büyük dairedir ve kalkış ve varış noktalarını birleştiren büyük daire üzerinde seyreden bir tekne bu iki nokta arasındaki en kısa yolu gitmiş olur. Ancak bu iki nokta bir büyük daire olan ekvatordaki bunun üzerinden ayrılmadan batıya veya doğuya gitmek mümkündür olmadığı sürece tekneler büyük daire üzerinde kalmak için sürekli bir eğri takip etmek ve rotalarını düzeltmek zorundadırlar.
Büyük daire seyri fikri, dünyanın bir küre olduğunun anlaşılması ile ortaya çıkmış ve çok eski navigasyon kitaplarında açıklanmıştır. Ancak bu fikir bir yerden diğerine ulaşmak için rüzgâr gücü kullanan bir tekne için fazla yararlı değildir. Böyle bir tekne rotasını rüzgârdaki değişikliklere göre sürekli değiştirmek zorunda olduğundan, böyle önceden belirlenmiş bir rotayı uygulamak çok zordur. Ancak 19. yüzyılda buhar gücünün rüzgâr gücünün yerini alması ile teknelerin rüzgârdan bağımsız bir rota çizmeleri mümkün olmuş ve büyük daire seyrinin zaman ve yakıt tasarrufundaki önemi çabucak kavranmıştır. Nomonik haritanın en önemli özelliği büyük daireleri düz çizgiler halinde göstermesidir. Bir navigatör Mercator izdüşümü ile hazırlanmış bir haritada büyük daire rotası çizmek istediğinde, kalkış ve varış noktalarını önce nomonik haritada bir çizgi ile birleştirir ve daha sonra bu çizgi üzerinde birçok nokta belirleyerek bunların enlem ve boylamlarını Mercator izdüşüm haritasına taşır.
Bu noktalar rotayı belirleyecek bir eğri oluşturur. Tekneyi tam bu eğri üzerinde tutmak mümkün olmasa da kerte hattı olarak bilinen kısa düz rotalar ile bu eğriye, dolayasıyla büyük daire rotasına mümkün olduğunca yakın bir rota çizmek mümkündür. Böylelikle tekne iki nokta arasındaki mümkün olan en kısa yolu yaparak zaman ve yakıttan tasarruf etmiş olur.