Son yıllarda çok popüler olan konulardan biri de yelkencilik. Özellikle gelir durumu orta ve orta üzerinde olan kişiler yelken kurslarına gitmekte ve bazı yelken yarışlarına katılmayı amaç edinmekteler. Bunun değişik sebepleri olmakla birlikte içinde bulunan sosyal çevrelerde yelkenin ve spor olarak yelkenciliğin daha çok konuşulur olması, daha çok kişinin bu alana ilgi göstermesi bir çekim noktası oluşturuyor. Özellikle büyük şehirlerde uluslararası firma çalışanları arasında prestijli olarak görülen sporların başında yelken gelmektedir. Yelken aynı zamanda sporun yanı sıra sosyal çevrenizden kopmadan ve bir hafta sonu aktivitesi olarak da yapılabilecek bir spor olması açısından oldukça ilgi çekici.
Yelken sporunun iş çevreleri arasında yaygın olmasının diğer bir sebebi de yelkenin iş yaşamına da katkıları olduğu gerçeğidir. Yelken sporu bir ekip çalışması gerektirir, iş yaşamı da öyle. İnsanlar yelken yaparken bir taraftan da ekip çalışmasını, stratejiyi, kaynakların efektif kullanımını, zor şartlarla mücadeleyi öğrenmekte ve deneyimlemektedirler. Bu özellikleri dolayısı ile birçok firma sosyal aktivite olarak yelken kurslarını önermekte veya bizzat kendileri organize ederek çalışanlarının motivasyonlarını ve bazı önemli yetkinliklerini arttırmaya çalışmaktadırlar.
Yelken sporu yaparken tanışılan kişiler ve yeni sosyal çevre yine iş yaşamı ağırlıklı olduğundan kariyerle ilgili yeni “networking” olanakları ortaya çıkmaktadır.
İster gezi amaçlı olsun, ister spor amaçlı olsun yelken ve denizcilik insan yaşamına bedensel ve ruhsal birçok katkı sağlayacak bir aktivitedir. Sosyal hayatın ve sportif aktivitelerin depresyon ile mücadele için çok yararlı olduğu bilimsel gerçeği düşünüldüğünde yelkenciliğin bu etkisi de artı bir kazanım olacaktır.