Türkiye’de denizciliğin gelişimi Osmanlının çöküşüyle beraber mali krize girilmesinden dolayı diğer ülkelere göre daha yavaş olmuştur. Aslında üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede, deniz ticaretinde dünya çapında büyük söz sahibi olmamız gerekmektedir. Fakat bu durum şuan pek mümkün görünmese de önümüzde ki yıllarda bu telafi edilecektir. “Türkiye’de denizciliğin gelişimi” dış ticaretin de gelişmesi anlamına gelecektir.
Türkiye denizciliği tam adını 1923 yılında Türkiye Seyri Sefain idaresi olarak almıştır. Denizcilik sektöründe yabancı devletlere sunulan imtiyazlar ise 1 Temmuz 1926 tarihi itibari ile Kabotaj kanunu ile kaldırılmıştır. Bu tarih her yıl denizcilik sektöründe bayram olarak kutlanmaktadır. 1923 tarihinden sonra birçok kez adı değişen kurum en son 1983 tarihinde Türkiye Denizcilik Kurumu adını almıştır. Bu tarihe kadar devlet kurumu olan Türkiye denizcilik kurumu 1993 yılı itibari ile özelleştirme kapsamına alınmıştır.
Son yeniliklerden biri ise Deniz taşıtlarına ÖTV ‘siz yakıt kullanımı sağlanması ile birlikte denizcilik alanında çok büyük hareketlilik meydana gelmiştir. Özellikle İstanbul deniz taşımacılığında bu fiyat politikasıyla 2003 yılına göre 2012 yılında %88 oranında fazla yolcu taşıması yapılmış ve şehrin trafiğini büyük ölçüde deniz taşımacılığı devralmıştır. Yine aynı politikayla yük ve kabotaj taşımacılığı da geçmiş yıllara göre çok büyük yüzdelerle artış göstermiştir. Denizciliğin uluslararası taşımadaki fiyat uygunluğu tartışılamaz. Türkiye yeni dönemde 2003 yılına oranla limanlardaki fiyat indirimleri sayesinde ülkemize gelen yolcu ve kurvaziyer gemide 2012 yılında %267 oranında artış yaşamıştır. 2013 yılına kadar ise 14 adet yurt dışı bağlantılı RO-RO hatları açılmıştır ve yine 2013 yılında Türk sahipli ticaret filosu dünya sıralamasında 13. Sıraya kadar yükselmiştir. Türkiye’de denizciliğin gelişimi hızla devam edecektir.
Türkiye’de denizcilik sektörü geçmişte yaşanılan tüm duraksamalara rağmen hızla gelişmekte ve dünya sıralamasında en üst sıralara adını yazdırmaktadır.