Türk denizciliğinin gelişimi savaş gemiciliği ile başlamıştır. İlk etapta tamamen savunma üzerine kurulmuş olan bu sistem daha sonraları karşı atağa geçmek için yapılmış donanımlı gemiler ile devam etmiştir. Bu arada ülke deniz ticareti de yaptığı için gemiler aynı tersanede üretilmekte bir taraftan savaş gemileri yapılırken diğer taraftan ticaret gemileri yapılmakta idi. Ancak belli bir noktadan sonra bu iki sistemin ayrılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Ve yeni tersaneler kurularak savaş gemileri ayrı, ticaret gemileri ayrı üretilmeye başlanmıştır. Bir taraftan batıya uyum sağlama bir taraftan da batı ile münasebetleri geliştirme aşamasında Türk denizciliği iyi aşamalara gelmiştir. Osmanlı döneminde bir ara deniz ticareti konusunda oldukça iyi gelişmeler yaşanmış ve denizcilik konusunda altın bir çağ yaşanmıştır. Avrupa denizciliğin önemini kavradıktan sonra yatırımlarını hep bu yönde gerçekleştirerek sömürge arayışlarına ve yeni keşiflere başlamıştır. O dönem Osmanlının karmaşık durumundan ötürü denizcilik durgun bir dönem geçirmiş ve Osmanlılar yeni keşifler yapamamış ticaret de durma noktasına gelmiştir. Bu dönem 17. Yüzyıla denk düşmektedir. 3. Selim bu durumu görerek bir dizi önlemler almaya başlamıştır. Özellikle denizciliğin ıslahına yönelik kanunlar çıkarılarak bu anlamda başarı sağlanmaya çalışılmış. Çeşitli politikalar ile birlikte 18. Yüzyıl sonlarına doğru bir toparlanma evresine giren donanma büyük başarılar kazanmaya başladı. Donanmada bu başarıların artması ile birlikte deniz ticareti de gelişmeye başlamıştır. Avrupa ile deniz ticareti yoğun bir biçimde yapılmıştır. Özellikle 3. Selim dönemindeki kanunlar ile birlikte denizcilik hareketlenmeye başlamış ola da maddi olarak büyük kayıplar da verilmeye başlamıştır. İradı cedid’in yanlış algılanması olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Özellikle Osmanlı devletinin sanayiye ayak uyduramadığı dönemlerde Avrupa’nın çok gerisinde kalmış ve bu sebeple denizcilik iyice gerilemeye başlamıştır. 1800’lü yıllarda adeta çöküş dönemini yaşayan Türk denizciliği ayakta durmayı becerememiş Avrupa ise buharlı gemiler icat etmiştir. Osmanlı devleti 2. Mahmut döneminde 1 adet buharlı gemi almış. İlk defa buharlı gemi gören halk bunu şaşkınlıkla karşılamıştır. Osmanlı devletinin son dönemlerinde ise denizcilik tamamen son bulmuştur.