Teknede sızıntılar hep sinsidir. Aylar veya yıllar boyunca gözetimsiz bırakılan küçük bir sızıntı, onarılması binlerce liraya mal olacak hasara neden olabilir veya onarımları kendiniz yaparsanız sayısız saat alabilir. Sonuçta ortaya çıkan, sızıntı yapan yerlerin altında bozulmuş iç vernik, gövde-güverte birleşimindeki damlamalardan küflenmiş döşemelik, “gizemli” yağmur suyu girişinden gelen sorunlu bir kamara tabanı.
Bu sızıntılardan en çok güverte merkezi etkilenir. İşin kötü yanı ciddi hasar veren kadar kendini genellikle belli etmez.
Çoğu fiberglas teknenin güverteleri, iki fiberglas katman arasında sıkışmış bir kontrplak veya balsa çekirdeğinden oluşur. (Doygunluğa karşı daha dirençli fakat delaminasyona karşı daha az duyarlı olmayan kapalı hücreli köpük nispeten az üretim teknesinde bulunur.)
Su fiberglas katmana nüfuz ederse ve içine girerse, sonuç muhtemelen çekirdek ve katlar arasındaki bağın başarısızlığı olacaktır. Bu laminasyonun bozulması güverteyi olumsuz şekilde etkiler. Tekne sıkışan suyun donmasına ve genişlemesine neden olan sıcaklıklara maruz kalırsa delaminasyon hızlanır.
Bir güverteye giren su dışarı çıkamaz; suyun akışı bir şekilde bir sürahiyi doldurmak gibidir. Balsa kullanılmış ise suya doymuş ve aşırı yumuşak bir hale gelir. Kontrplak kısa zamanda çürür. Her iki durumda da, tek çözüm fiberglas katı kesip ahşabı değiştirmektir. Bu işi bir kez yaptıktan sonra, kalafat ve bir saatlik çaba ile önlenebileceğini tam olarak bilerek, güvertedeki herhangi bir deliğin etrafındaki su geçirmez bir alanı korumak konusunda çok muhafazakar olacaksınız.