Teknede kullanabilen halat çeşitlerinden biri de metal yani madeni halatlar. Bu halatlarla ilgili olarak yıpranma nedenleri, yağlanmalarının nasıl yapılacağı ve depolanmaları ile ilgili önemli noktaları bu yazımızda bulabilirsiniz.
Kullanım sahaları kısıtlı olmasına rağmen özenle kullanıldıkları takdirde bitkisel ve sentetik halatların yer alamadığı birçok amaçlar için yararlı olurlar.
Madeni halatlar ayrı ayrı çelik ya da diğer farklı metallerden yapılan çeşitli ebattaki liflerin bir tarafa bükülmesi sonucu kolların ve bu kolların da diğer tarafa bükülmesi ile meydana gelirler.
Madeni halat kollarındaki tel liflerin adedi halatın kullanacağı amaca göre ayarlanmıştır.
Madeni halatların özellikleri de kolların sayısı ve kollardaki metal liflerin sayısı ile belirlenir. Bu durumda 16 x 19 ‘luk bir madeni halatta 6 adet kol ve her kolda 19 adet metal lif var demektir. Madeni halatlar; çok sayıda ince metal liflerden meydana geldiklerinden ve bu liflerin de hemen kırılmaya yatkın olmalarından dolayı harici aşınmalardan çok çabuk etkilenirler.
Madeni halatlar kesit olarak incelendiğinde karşılaşacağımız görüntü şöyledir;
Kolların tam ortasında çekirdek görevi gören bitkisel veya aynı metallerden bir kol ya da ince bir halat vardır. Diğer kollar bunun etrafına sarılmış durumdadır. Eğer orta kol ya da fitil bitkisel olur ise, halat elastik olmasının yanı sıra bir miktar yağ tutacağından, halatın içten sürekli olarak yağlanmasını sağlar. Ancak fitil bitkisel yerine metal olduğunda, halatın elastikiyetinin azalmasının yanı sıra halat daha güçlü olacak ve otomatikman da kullanılma alanı farklılık gösterecektir.
Madeni Halat Kullanırken Alınacak Önlemler:
a- Madeni halatlarla çalışırken kesinlikle deri eldiven giyilmelidir.
b- Deste durumundaki bir madeni halattan uzak durulmalıdır.
c- Kasa ve ek dikiş işlemlerinde kesinlikle piyansız çalışılmamalıdır.
Madeni Halatların Yıpranmasının Nedenleri:
a – İmalattan doğan hatalar (ebat ya da yapısal hatalar)
b – Engellerin üzerinde sürüklenmeler
c – Yağlanmanın iyi yapılmamış olması
d – Halat makaralarına düzensiz olarak sarılışları
e -Nemli veya asitli yerlerde korunmaları
f – Dikiş yapılırken meydana gelen hatalar
g- Çok fazla sıcakta bırakılmaları
h- Kolların arasına giren yabancı maddelerin halatı içten çürütmesi
ı- Güvenle çalışma tonundan fazla ağırlıkta yük vurmak
i – Tuca olmalar.
Madeni Halatların Yağlanmaları:
Madeni halatların yağlanmaları gerçekten çok önemli ve gereklidir. Halat her kısmı ile devamlı hareket eden bir malzeme olduğundan yağlanmayı gerektirir.
Diğer bir yağlanmayı gerektiren durum ise halatı meydana getiren metalin aşınması ve orta fitilin bozulmasıdır.
Kullanılmış bir madeni halat yağlanmadan önce temizlenmelidir. Bu temizlik tel fırçalar ya da basınçlı hava ile olabilir. Temizlikten amaç; madeni halatın kollarının arasına giren yabancı maddelerin eski ve kurumuş yağ artıklarının çıkarılmasıdır.
Yağlama bir fırça ile yapılabilir. Ancak bu işlem esnasında yağın halatın orta fitiline kadar temas etmesi sağlanmalıdır. Yağlama işleminde makine yağı veya gres kullanılabilir.
Madeni Halatları Depolama:
Madeni halatlar daha önce asit bulundurulmuş ambarlara konulmamalıdır. Küçük dahi olsa halata temas eden asit o noktada halata büyük hasar verecektir.
Ambarlanmış bir madeni halatta görülen en büyük yıpranmalar asitten dolayı meydana gelen yıpranmalardır.
Ambara kaldırılacak olan bir madeni halat temizlenmeli ve yağlanmalıdır. Eğer sürülen yağ tabakası yeterli kuru bir yerde saklanmakta ise halatın aşınma problemi ortadan kalkmış olur.
Madeni halatların kontrolleri oldukça sık yapılmalıdır. Halat üzerinde yıpranmış olan kısımlar parlak ve düzlenmiş bir görüntü arz ederler.
Bir madeni halatın yıprandığını saptayabilmek için;
a- Halatımızın orjinal çapını
b- Yıpranmış kısımlardaki çapını
c- Kolların birindeki tek bir lifin çapını bilmek gerekir.
Halatımızın orijinal çapını kayıtlardan bulabiliriz. Eskiyen kısmın çapı da bir kumpas ile ölçtüğümüzde ortaya çıkar. Eğer orijinal ve o andaki çap arasında değişiklik var ise ve bu değişiklik liflerin çapının yarısı ise o zaman halat kayba uğramış durumdadır. Fakat fark bir lifin çapma eşit ya da daha fazla ise, halatın değiştirilmesi kaçınılmaz olmuş demektir.
Bir madeni halat üzerinde görünürde yıpranmış kısımlar olmasa bile zaman zaman halat çapları ölçülmelidir. Diğer taraftan halatın dış liflerinde de çaplarının yarısı kadar bir değişiklik var ise o halat kullanılmaz kabul edilmelidir.
Madeni Halatların Rodasını Açma:
Madeni halatlar makara üzerine sarılı veya roda haline geldiği zaman bu madeni halatı açmak için yapılması gereken işlem, roda ya da makarayı dönen bir tabla üzerine yerleştirmek olmalıdır.
Böylece halat dış çımadan çekildikçe tabla dönecek ve istenilen miktar halat açılacaktır.
Yeni bir madeni halatı makaradan ya da rodadan açmak pek problem değildir. Ancak esas sorun rodası bozulmuş bir halatı yeniden roda etmek veya makaraya sarmaktır.
Rodası bozulmuş bir halatı dram’a veya makaraya sararken; halat sağa bükümlü ise ve üstten sararsak soldan sağa doğru sarılmalı, alttan sararsak, sağdan sola doğru sarılmaya başlanmalı ve devam edilmelidir.
Doğal olarak sola bükümlü halatlarda yukarıdaki işlemin tam tersi yapılır. Eğer madeni halat bir makaradan halat dolabı ya da dram’a sarılıyorsa o zaman üstten üste, alttan da alta doğru sarmak gerekir. Fazla uzun olmayan madeni halatlar ambarlanacağı zaman roda yapılmalı ve kangallar düzgün şekilde oturtulmalıdır. Bu şekilde rodalanmış bir halat kullanılacağı zaman, rodayı yuvarlamak suretiyle açmak lazımdır.
Roda yapılırken ve açılırken halatın ters kros almamasına, s şeklindeki kıvrılmalara kesin olarak izin verilmemelidir.