Deniz ve güneş birbirinden ayrılmaz ikilidir. Denizciler her zaman değişik miktarlarda güneşin etkisine maruz kalırlar. Bu yazımızda Tekneciler güneşin morötesi ışınlarından kaynaklanan deri rahatsızlıklarına özellikle açıktır. Denizci derisi denen kuru bir meşin parçasına benzeyen kırışık kaskatı derinizi geliştirene kadar sıkıntı çekmeniz kaçınılmazdır. UV (morötesi) ışınlardan alacağınız dozlar ömrünüz boyunca birikir ve sonunda deri kanserine yol açar.
Deriyi etkileyen UV ışınların iki türü vardır. UVA ve UVB. Esas suçlu güneş yanıklarının %90’ına neden olan UVB’dir. UVA yalnızca kalan %10’un sorumlusu olsa da deniz ortamında ondan da korunmak önemlidir.
UV ışınlarıyla ilgili sorun, onları hissedememenizdir. Görünür güneş ışığı veya sıcaklıkla hissedeceğiniz kızılötesi ışınlar gibi değildirler. UV ışınlarının varlığını hissedemezsiniz, ancak yandıktan sonra aklınız başınıza gelir.
Bir başka sorun da, yanmak için güneşin altında olmanızın gerekmemesidir. Açık bir günde toprağa ulaşan UV ışınlarının %50’si yansımalardan gelir. Gölgede duruyor olsanız bile kötü derecede yanmış olabilirsiniz, iki yanı açık siperlikler sizi korumazlar.
Güneş yanıklarına duyarlılık, kişilere göre değişir. Nasıl yandığınız büyük oranda derinizin üst katmanlarında bulunan ve derinizin doğal rengini veren pigmendlere (veya melanin) bağlıdır. Melanin güneş yanıklarına karşı doğal koruma sağlar. Deriniz koyu renkse sizde epeyce var demektir. Derinizin rengi kalıtımsaldır, değiştiremezsiniz, “yanık ten” dediğimiz şey, derinizin UV ışınlarında yanmaya kendini korumak için melanin üreterek verdiği cevaptır. Deri renginiz çok açıksa, melanin üretemeyebilirsiniz. Amerikalıların %15’i güneşte yanamaz ve güneş yanıklarından çok çeker.
Yeryüzüne ulaşan UV ışınlarının %66’sının geldiği en yoğun saatler 10.00’la 14.00 arasındadır. Bununla beraber ışınların %80’inin geldiği 09.00’dan 15.00’e kadar güneş yanıklarına karşı korunulmalıdır.
Eğer cildinizin rengi koyu veya yan koyuysa, deriniz, az ölçüdeki kontrollü yanıklara karşı melanin üretecektir. Vücudunuz bu şekilde sizi korur ama sizin de UV yanıklarının ömür boyu biriken türden olduğunu unutmamanız gerekir; güzelce yandığınız her sefer, deriniz önce yanacak ve arkasından biraz hasar görecektir.
Peşinden gelecek yanıklara karşı bir derece koruma sağlayabilecek güzel bir güneş yanığı için 14 gün ister, ilk üç ila altı gün derinizde olacak değişiklik sadece kızarmadır. Öyle birdenbire yanı vermek diye bir şey yoktur.
Size özgü güneş kremi cildinizin duyarlığına bağlıdır; ne tür bir kremi ne sıklıkta kullanacağınızı aile doktorunuza sormanız gerekir.
Güneşin altında dümendeyseniz: Genel olarak, koyu renkli deriniz varsa, korumaya daha az ihtiyacınız olur, tersine derinizin rengi açıksa, geniş kenarlı şapkalar, sık örgülü kumaşlar ve hatta eldivenlerle baştan aşağı korunmanız gerekecektir.
Tüm güneş kremleri temiz ve kuru ciltlere sürülmesi gereklidir. Kremlerin bazıları, suyla çözünür olmadıklarından ıslakken sürerseniz ayrılıp giderler, bir faydasını göremezsiniz. Bu yüzden terli veya ıslaksanız önce kurulanın.
Kremleri güneşe çıkmadan bir saat önce sürülmesi, terledikten veya yüzdükten sonra tekrar sürülmeleri gerektiğini de hatırlatmakta yara var.
Ayaklar, kulaklar, burun ve ellerinizin üstü dâhil güneşe maruz kalacak her bölgenin korunması gerekir. Ayrıca dizlerin arkası, boyun, alt dudak gibi o kadar açıkta olmayan yerleri de sakın unutmayın.