Teknede emniyetin en başta gelen unsuru, iyi bir gözcü olmaktır. tekne seyrinde gözcülük nasıl yapılmalı, nelere dikkat edilmeli?
Çatışmayı önleme kuralları “Kural 5” çok açıktır: “Her tekne içinde bulunulan durum ve koşullarda her zaman tam bir görme ve işitme gözcülüğü yapacaktır.” Büyük gemilerde baş üstü veya çanaklıkta bulunan bir denizci gözcülük yaparken, küçük teknelerde trafiği gözlemek/işitmek işi, genellikle dümende bulunan kişiye düşer.
Küçük teknelerde bu kural genellikle gözardı edilir. Yatçılıkla ilgili yayınlara, baktığımızda, mürettebat aşağıda dinlenirken özellikle fırtınalar sırasında birkaç saat boyunca yukarda hiçbir gözcünün bırakılmadığını okuyoruz. Tek başlarına okyanuslarda seyreden denizcilerin kurala uyma şansları zaten hiç yok. Yolculuktan teorik olarak baştan kanundışı olarak nitelenebilir. Uzun seyirlerde ve özellikle gece seyirlerinde bir kişinin ayrıca gözcülük yapması güvenli bi seyir için çok yararlıdır. Daha iyi görüş sağlamak için gözcünün bulunduğu yerin aydınlatması azaltılmalı ve çevreyi daha iyi gözlemleme şansı arttırılmalıdır.
Bu kanundışı arkadaşların yakalanıp sorgulandıklarına dair hiçbir kayıt yoktur; büyük bir olasılıkla, bunun nedeni bir gemiye çarptıklarında başlarına kötü şeyler gelecek olanın bizzat kendileri olmasıdır. Aslında küçük tekneler açısından bir gözcü bulundurmamanın tehlikesi, özellikle geceleri çok ciddi düzeydedir. Günümüzün hızlı yük gemileri ufukta belirdikten 15 dakika sonra (daha bile önce) başınızda bitiverirler. Seyirde yapılan hatalardan biri de genelde hep gidiş istikametinde gözcülük yapmaktır. Bu 360 dereceyi kapsayan bir şekilde yapılması gereken bir iştir. Sancak, iskele ve kıçtan gelebilecek tehlikelere karşı da uyanık olmalı ve sık sık bu bölgeler de kontrol edilmelidir.