Teknenin en altında bulunan, tüm boyunca uzanan ahşap parça veya metal teknelerdeki demir plakaya tekne omurgası adı verilir. Bunun üzerine teknenin ana yapı parçaları olan kaburgalar, talimar ve kıç bodoslama parçaları bağlanır. Teknenin gerçek anlamda omurgası olarak sayılabilir ve teknenin en sağlam bölümüdür. Thames Nehri’nde kullanılan eski ahşap teknelerde omurga 16 pus (inç) (40 cm.) kalınlığındaki tek bir uzun meşe ağacı tahtasından yapılır ki, bu da omurganın sağlamlığının önemini gösterir.
Büyük çelik teknelerde, ana omurganın iki yanında buna paralel giden ve yaklaşık sintine hizasında iki yalpa omurgası yapılır. Bunların ana amacı tekne denize indirilirken veya bakım için karaya çekildiğinde gövdenin yükünü taşımaktır, ayrıca tekne denizde iken dalgalarla sallanmasını azaltıcı etkileri vardır. Bazı modern yatlarda ikiz yalpa omurgası tabir edilen ve teknenin, sancak ve iskele tarafında, gövdenin sintine hizasındaki kısmına yaklaşık dik açı yaparak çıkan omurgalar vardır. Bunlar teknenin merkezinden aşağı doğru sarkan normal safra omurga tabir edilen omurga ile aynı işlevi görür. Sintine hizasından çıkan iki omurgaya sahip ilk tekne 1894 yılında Dublin Körfezi’nde inşa edilen iris adlı yattır. Daha sonra 1924’te Hon. R. A. Balfour tasarımı yine ikiz yalpa omurgalı Bluebird adlı tekne inşa edilmiştir. Bu tip yalpa omurga teknenin rüzgârla yana kaymasını normal merkezi omurganın engellediği kadar engellediği gibi tekne karaya oturduğunda düz durmasını sağlayarak ve karaya çekilmesini daha kolaylaştırarak bazı avantajlar da sağlar. Bu avantajlar özellikle II. Dünya Savaşandan sonra teknelerin giderek daha çok derin suda demirleme yerine dibe oturdukları demirlenme şekillerini seçmeleri ile önem kazanmıştır. 1950’den itibaren Robert Tucker ve Maurice Griffiths tarafından tasarlanan hem yalpa hem de safra omurganın bir arada bulunduğu tekne inşa edilmiştir. Bunun yanı sıra İngiltere’de, yalpa omurgalı birçok fiberglas tekne üretilmiştir.
Özellikle yarış yatlarında kullanılan başka bir omurga tipi ise salma omurgadır. Bu, teknenin ortasından dibe doğru uzanan dar bir plaka şeklindeki omurgadır. Tamamen aşağı indirilmiş bir salmaya benzeyen bu omurga uzun olması sayesinde suyu çok iyi tutarak teknenin rüzgârla yana kaymasını engellerken, dar olması sayesinde de teknenin manevra kabiliyetini arttırır. Bu omurga ahşaptan ve uç kısmı safra olması için dökme demir veya kurşundan yapılır. Torpilli salma omurga olarak bilinen başka bir tipinde ise bu omurga çelikten yapılmıştır ve ucunda safra olarak dökme demir veya kurşundan torpil benzeri bir kısım vardır.
Yarış yatlarında son zamanlarda uygulanan bir yenilik ise, salma omurganın uç kısmına ufak kanatçıklar konulması ile oluşmuş kanatlı salma omurgadır. Bu tip omurga ilk olarak, 1983 senesinde yapılan Amerika Kupası finallerinde bir yıl öncesinin şampiyonu olan Amerikan teknesi Liberty’yi geçen Avustralya teknesi Australia II ‘de kullanılmıştır. O zamandan beri birçok 12metre ve diğer sınıf yatlarda kullanılmaktadır.