Pupa seyri, ya da tam rüzgâr yönünde yapılan seyir bir uçurum kenarında yürümeye benzer. Teknenin rüzgârla yaptığı açı 170-180 dereceyken, hata yapılmaması gerekir. Küçük bir dümen hatasıyla rüzgar açısının 180 dereceyi geçmesi teknenin kıçının rüzgar üstünden geçtiği anlamına gelir. Bu genellikle denizci fark etmeden olur. Teknenin kıçı tam rüzgarüstünden geçtiği zaman ana yelken karşı kontradan dolabilir ve bumbanın diğer kontraya hızlı ve çok tehlikeli şekilde savrulmasına neden olur. Bu, istemeden yapılan bir kavançadır.
Yelkencilikte kazalara ya da istenmeden yapılan hareketlere pek yer yoktur. Usta yelkenci olmak da zaten hataları sezip önlemek demektir. Bir satranç oyuncusu nasıl birkaç hamle sonrasını kestiriyorsa, bir denizci de olayları önceden kestirebilmelidir. Çok dikkatli araba kullanmanın denizlerdeki karşılığı da belki budur.
İstenmeden yapılan bir kavançada bumba size çarpmadıysa, bütün kuvvet birden bire karşı kontraya geçeceğinden sabit ya da hareketli donanıma zarar verebilir. Bu kontrol dışı kuvvet teknenin de dengesini bozabilir. Yeteri kadar rüzgarda, hareketli salmalı tekneler, istenmeden yapılan bir kavança ile alabora olurlar.
Kötü tekne kullanmanın suçunu istenmeyen kavançalara yıkmak kolaydır. Oysa pupa seyri, özellikle dalgalı bir denizde, dümeni hissetmeyeceğiniz için, dümen tutması çok zor bir seyirdir.
Ayrıca hepsi birden gerçekleşebilecek başka faktörler de vardır. Örneğin, rüzgârın kıça doğru yön değiştirmesi -çekme- kavançaya neden olabilir. Teknenin rüzgar üstüne aniden ya da çok fazla bayılması -yatması- da istenmeyen kavança nedeni olabilir. Tekneler dalgalı bir denizdeki pupa seyirde, bir o yana bir bu yana sallanırlar, yani yalpaya düşerler. Tekne rüzgârüstüne aniden yatarsa, rüzgâraltına döner. Siz müdahale edemeden tekne, kıçını rüzgâr doğrultusundan geçirecek kadar döndürebilir. Sonuç yine istenmeyen kavançadır.
Teknenin yana yatması da dümen görevini görür. Tekne rüzgârüstüne yattığında, rüzgâraltına dönecektir. Buna rüzgâraltına çekme (kafayı açma) denir. Tersine, rüzgâraltına yatarsa, rüzgârüstüne döner. Buna da orsaya çekme denir.
Bu nedenlerle, denizcilik kitapları pupa seyirde istenmeyen kavançalara karşı uyarılarla doludur. Bu uyarıları okuduktan sonra kavança atmamak için hiç kimsenin pupa seyri yapmayacağını düşünebilirsiniz. Oysa birçok tekne tehlikeyi umursamadan pupa seyri yapıp kavança atmaktadır. Pupa seyri ve kavança-ki yelkenciliğin temel manevralarından biridir- yapmak değil bunu istemeden yapmak yanlıştır.
Pupa Seyri Yerine Geniş Apaz:
Yelkenciliği öğrenenlerin rüzgâr yönünü kesin olarak tayin edememeleri anlaşılabilir. 170 derece ile 180 derece arasındaki fark o kadar da açık değildir. Teknedeki etkileri aynıdır. Ayrıca teknenin yalpaya düşmesi halinde rüzgâr işaretleri de farklı yönleri gösterir.
Özellikle pupa seyirde, rüzgâr yönü konusunda çok hassas olmak gerekir. Örneğin rüzgârın ensenize nereden çarptığını hissetmeye çalışın ya da yelkendeki ve direk tepesindeki rüzgâr işaretlerini dikkatle izleyin. Tabii bu becerileri geliştirmek zaman alacaktır.
170 ile 180 dereceler arasındaki farklı hissetmeyi öğrenene kadar 160 ile 170 dereceler arasında geniş apaz seyrini tercih etmeniz daha doğru olacaktır.
Geniş apaz seyri, pupa seyrine oranla oldukça güvenlidir. Bunun da ötesinde daha hızlıdır. Başka türlü ifade etmek gerekirse, pupa seyri kavança anında şöyle bir uğranacak hoş bir yerdir, ama sürekli orada yaşanmaz.
Bir kontrada apaz seyri yapıyorsanız, kuralıyla kavança edip karşı kontrada yeniden geniş apaz seyriyle devam etmeniz doğru olur. Rüzgâraltındaki bir noktaya kavançalarla giderek yaklaşırsınız, bu rüzgârüstüne volta atmanın, rüzgarâltına yapılan benzeridir ve ‘rüzgâraltına volta atmak’ olarak bilinir.
Pupa seyri yerine geniş apaz seyri radikal bir fikir midir? Gerçek olan, pupa seyrinin oldukça yavaş bir seyir olmasıdır. Pupa seyirde yelkenler iyi çalışmaz. Spinnaker (simetrik balon) yerine flok yelkeniniz varsa, ana yelken ön yelkeninizin rüzgârını kapatır. Ne yaparsanız yapın ön yelkeni dolduramazsınız.
Geniş apaz seyri yapıp rüzgâraltı volta atarak ilerlemek pupa seyrine oranla daha hızlıdır. Daha uzun yol kat etmenize rağmen bu farkı rahatla kapatacak kadar hızlı gidersiniz. Yarış tekneleri hiçbir zaman pupa seyri yapmazlar, geniş apazla rüzgaraltı volta atmayı tercih ederler. Yalnızca çok kuvvetli rüzgârlarda pupa seyri yaparlar.
Pupa seyri yapmakta ısrarlıysanız, bir ‘yedek donanım’ kullanın. İstenmeyen bir kavançayı önlemek için, bumbadaki bir makaradan aldığınız halatı rüzgaraltı tarafta bir makaradan geçirip bir palanga yapın ve halatın ucunu havuzluğa getirin. Ayrıca geniş apazda da bir yedek donanım kullanmak iyi bir fikirdir. Yedek donanım kavança yapmadan önce boşlanmalı ya da yelkenlere beraber trim edilmelidir. Ana yelkeni trim etmek istediğinizde önce yedek donanımı boşlayın, ana yelkeni trim ettikten sonra donanımı kasın. Ana yelkeni boşlamak istediğinizde de önce ana yelkeni boşlayın sonra donanımın palangasını kasın.
Pupa seyrinde flok ve ana yelkeni çalıştırmanın en iyi yolu ayıbacağıdır. Ayıbacağı flok ve ana yelkenin birbirine ters kontralara açılması ile yapılır. Özellikle dalga (açık denizde) kavançadan kaçınmak için ayı bacağı önerilmez.
Uzun süre pupa seyri yapılacaksa İngilizcesi “butterfly” (kelebek) olarak tanımlanan başa gönderle çift flok açılması önerilir. Özellikle dalganın çok büyüdüğü okyanus seyirlerinde bu yöntem iki flokun bir birine bağlı iki balon gönderi ile yapılır. Ana yelken açılmaz. Rüzgar teknenin başında etkili olduğundan teknenin gezmesi azalır, dümen tutmak kolaylaşır.