Yelkenli bir teknede yapılan seyirde personelin rüzgâr yönüne göre yelkenlerin trimini düzenlemesi ve izlenen rotaya göre dümen tutma gerekir. Bu sebepten yelkene çıkan bir teknede, donanımın karmaşıklığına bağlı olarak fazla sayıda personel bulunması yararlı olur.
Buna rağmen her zaman vaktini yelken sporuna ayıracak kişiyi bir araya toplamak oldukça zordur. Bundan başka, uygulamada bir koyda demirlemiş bir yelkenli teknede yemek yemek veya denize girmekten başka düşüncesi olmayanlar da çoğunluktadır. Böylece, gerçekten yelken seyri yapmak isteyenler yalnız başlarına kaldıklarını görebilirler.
Öyleyse, yalnız başına sürekli olarak dümen tutmak ve yelkenlerin trimini düzenlemek nasıl başarılacaktır. Böyle bir durumda, tek başına dünya turları yapmış yelkencilerin uyguladığı bir yöntemi öne süreceği uygun rüzgârlı havalarda kendiliğinden dümen tutabilen (selfsteering) bir donanım yaparak dinlenecek, rüzgâr yönü ve kuvveti değişmeye başladığında işimizin başına döneceğiz. Şüphesiz, bunun benzeri bir uygulamayı ancak seyrin uygun olduğu açık denizlerde yapabiliriz. Aksi halde, uyku sırasında karaya çıkmak veya başka bir tekne ile çatışmak her zaman mümkündür.
Diğer bir yaklaşım olarak da:
Rüzgârı kıç omuzluktan alacak biçimde Ana yelken sereni bordadan açık olarak trimlendirilip bağlanır. Baş tarafta her iki Flok yelken de, merkez hattı ile aynı çizgide buluşmak üzere pek az trimlendirilerek bağlanırlar. Yapılan trimlenme neticesi, dümenin ortada olduğu durumlara göre kontrol edildikten sonra, dümen yekesi sıkıca bağlanarak hareket etmesi önlenir.
Rüzgâr yönüne göre yelkenleri trimlendirilerek belirli bir rotada seyretmesi sağlanan teknenin, bu rotadan saptığını düşünürsek, Ana yelken veya Floklar rüzgârdan etkilenmeye başlayarak, teknenin pruvasını yine başlangıç rotasına savuracaklardır.