Söz konusu köpek balıkları denildiğinde, aklımıza ilk gelen şeylerden bir tanesi korku filmi olur. İnsanların bir yandan korkarken diğer yandan merak ettikleri bu deniz canlısından, hayranlıkla bahsetmemek mümkün değildir. Yüzyıllardır gerek filmlere gerekse efsanelere konu olan köpek balıkları, her anlamda her sektöre ilham vermeye devam ediyor.
Onları bu kadar çekici hale getiren diğer bir özellik de, suda süzülürcesine hareket etme kabiliyetleridir. Öyle ki, bu zarif hayvanlar sanki bir kuğu gibi davranmakla kalmayıp bir o kadar da zeki yaratıklardır. Gemi ile köpekbalıklarının ne ilgisinin olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat durumu şöyle örnekleyecek olursak, suda yaşayan bir köpekbalığının süzülme hareketi suyun onu daha az sürtünme kuvvetine maruz bırakmasından kaynaklanmaktadır. Gemiler ise yüzyıllardır köpekbalıklarından ilham alınarak tasarlanan insan üretimi araçlardır. Bir geminin bir köpekbalığına özense de elbette onun kadar az sürtünmeye maruz kalması hayal gibi olacaktır. Düşünsenize, suda süzülen tekneler, uçarcasına hareket eden gemiler. Harika olurdu…
Hamburg Gemi Yapımı ve Araştırma Enstitüsü, bu durumla ilgili pek çok araştırma yapmaktadır. Bulunan bulguların ise oldukça şaşırtıcı olduğunu söyleyebiliriz. Meğer köpekbalığına bu esrarengiz özelliği, derilerinin pürüzlü yapısı katkı sağlamaktaymış. Johannsen, “Köpek balıklarının derisindeki dişçikli yapı, akıntıya karşı direnci düşürüyor. Bu da aynı güçle daha hızlı yol alabilmesi ya da sahip olduğu enerji ile aynı hızda daha uzun süre yol alabilmesi anlamına gelir.” diyor. Tam tersini savunan görüşler de var elbette. Christian Johannsen ise Johannsen’in savunmuş olduğu tezin yalnızca bir aldanış olduğunu dile getiriyor. Böylesine zıtlıklar taşıyan ve hala bilinmezliğini koruyan köpekbalıklarını araştırmaya koyulan pek çok mühendisimiz hala araştırma yapmaktadır. Ayrıca gemi mühendisleri ve araştırmacılar da tekne tasarımı formüllerinin sırlarını köpekbalıklarına bağlamaktadır.