Eski gemilerde gördüğümüz gemi başı süsleri ne de güzeldi. Tekneye bir hava katmasının yanı sıra tekneye bir hikâye de verirdi görenlere. Bu yazımızda bu eski gelenek hakkında bazı bilgileri bulabilirsiniz.
Bir gemi başı süsü, teknenin başında civadranın altına yerleştirilmiş bir büst veya tam boy bir heykeldir. O devirlerde süslerden bazıları sert bakışlı ve liderliğin gerçek evsaflarını gösteren ünlü amirallerken, denizcilerin moral ve memnuniyetlerine muhtemelen eşit derecede katkıları olan diğerleri, uzun saçlı, çıplak göğüslü kadınlar olurdu.
Bugünlerde artık gemi başı süslerine çok nadir rastlıyoruz. Ne kadar yazık! O süsler yalnızca ilgi çekip teknelerine renkli bir ayrıntı katmakla kalmaz, onları görenlerin aklına denizciliğin köklerine uzanan gizemli hikâyeleri de getirirlerdi. O devirlerde, bunların aslında denizcilerin rüzgâr ve deniz tanrılarına verdikleri kurbanları temsil ettiklerine inanılır, bu nedenle de, o oymalarda daima insanlar olur, asla başka bir kara ve deniz yaratığı olmazdı.
Eski zamanlarda ilk yolculuğuna çıkan önemli bir deniz aracının baş tarafına gerçek insan, çoğu kez de güzel bakirelerin kafalarının yerleştirildiği iddia edilir. Kuşkusuz bunlar, en güçlüsün den bir iki tane ve onun yanında daha tıfıl üç beş tanrı tarafından hükmedilen fırtınalı sularda tekne ve mürettebatının selametini sağlama almak için verilen çok önemli kurbanlardı.
Ayrıca, her geminin bir ruha gereksinimi olduğuna inanıldığından, kurbanlardan ruhlarını gemilere bağışlaması da beklenirdi. İnsan kafasının baş tarafta bulunduğu yerden düşmesi, tanrıların kurbanı kabul ettiği ve bakirenin temiz ruhunun gemiye girdiğinin işaretiydi.
Böyle şeylerin gerçekten olduğu hakkında hiçbir kanıt yoktur, o yüzden gerçeği muhtemelen hiç bilemeyeceğiz. O kadar da önemi yok, denizciler artık bakireleri gemi başı süsü olarak kurban etmeye kalkışmıyor ve teknelerin ilk seyirleri de yalnızca ismen ilk oluyor!