Tekne yaşamı her ne kadar keyif veren ve kazanç getiren bir uğraş olsa da, bazı tehlikeleri de beraberinde getirmektedir. Bu tehlikelerden bir tanesi de, meteoroloji dalının inceleme konusu olan fırtınadır. Bir denizcinin hava şartları nasıl olursa olsun kendi can güvenliğini sağlamayı bilmesi ve ardından teknesinin hâkimiyetini kaybetmemek için alması gereken önlemleri bilmesi gereklidir. Her şeyden önce gelen can güvenliği, küçük ihmaller sonucunda yaşanacak büyük kayıplar ile sonuçlanabilir. Bazen bir ihmalkârlık bazen de üşengeçlik bunlara sebebiyet vermektedir. Tekne yaşamı sürmek isteyen kişilerin sahip olması gereken özellikler arasında bu yüzden çalışkan, çevik ve pratik olmak gibi fonksiyonlar sıralanmıştır. Bizde bu yazımızda tekne yaşamı sırasında karşılaşılabilecek herhangi bir fırtınaya karşı gemi adamının nasıl göğüs germesi gerektiğinden bahsedeceğiz.
Fırtınaya girmemek veya girilen fırtınadan uzaklaşmak için neler yapılmalıdır?
Tekne yaşamı sürmekte olan gemi adamlarının dikkat etmesi gereken bir husus olarak fırtına karşımıza çıkmaktadır. Fırtınaya yakalanmadan önce, tehlikeli olarak belirlenmiş seyir rotalarından uzak durmaları gereklidir. Diğer türlü seyir halindeki teknenin alabora olmasına bile neden olabilecek facialar can kayıpları ile sonuçlanabilir. Fırtına dediğimiz zaman aklımıza ilk olarak tropikal fırtına rotası gelir. Söz ettiğimiz bu rota, fırtına sahasını yarıdan itibaren ayıran bir olgudur. Fırtına sahasının sağ yarısında -Kuzey Yarım Küresi içerisinde- kalan parça tehlikeli bölge halini alır. Rotanın sol tarafında kalan kısım, sağ taraftan daha az tehlike içermesi bakımından sol kısma göre tercih edilmesi gereken rota seyrini oluşturur.
Rotanın sağ kısmı neden tehlikelidir?
Bir sahanın tehlikeli olmasının nedeni, fırtına yönü ile rüzgar yönünün aynı rota üzerinden esmesidir. Bu iki olgu bir araya geldiği zaman şiddetli fırtınaların oluşması kaçınılmaz olmaktadır. Sol tarafta kalan sahaların daha az tehlikeli olmasının nedeni ise, belirtilen iki olgu yönlerinin birbirine göre zıt yönlerde esmesidir. Hal böyle olunca fırtına şiddetinin azalması meydana gelecek ve oluşabilecek riskler belirlenecek yeni seyir rotaları ile birlikte değiştirilebilecektir.