İngilizce “Sound” sözcüğünün kökeni, derinliği yoklamak anlamındaki Fransızca “Sonder” sözcüğüdür. Yelkenli gemiler devrinde, derinlikler elle “iskandil savlosu” kullanılarak ölçülürdü. Günümüzdeyse, bu iş elektronik olarak dibe yüksek frekanslı bir ses dalgası gönderip, geri gelmesi için geçen zamanı ölçerek yapılmaktadır. Ondan sonra bulunan derinlik ekranda sayısal olarak gösterilir.
Bununla beraber, “on soundings” (sounding içi-iskandil içi) ve off soundings (sounding dışı- iskandil dışı) terimleri denizciler arasında hâlâ kullanılmaktadır. Bir tekne derinliği 100 kulaçtan az sularda bulunduğunda, “iskandil içi’ndedir. Açık denize doğru 100 kulaç hattı geçildiğindeyse tekne “iskandil dışı” olur. 100 kulaçtan fazla derinlikleri kurşunlu iskandillerle ölçmek hiç de uygun bir iş olmayacağından gemiler o derinliklere ulaştığında iskandil dışına çıktı şeklinde tabir edilirdi.
Bu arada, sırası gelmişken, sesin, suda havadakinden dört kat daha hızlı gittiğini de hatırlatalım. Ses suda saniyede 1463 metre gider. Havadaysa deniz seviyesinde, sesin hızı 332 m/sn.’dir; bir başka deyişle sesin kabaca 5 saniyede 1 deniz mili yol aldığını söyleyebiliriz. Bu hız 0°Cde olan hızdır.