Denizcilik sektörü oldukça geniş bir yelpazeye sahip olmakla birlikte gerek meslek hayatı gerek denizciliği hobi olarak bir uğraş haline getiren insanların vazgeçilmezi haline gelmiştir.
Bazen hayatımızın gidişatına dair kararlar vermemiz gerekir. Bu kararlar kimi zaman hayatımızın dönüm noktalarını oluştururken kimi zaman da ufak etkileri ile kendisini hissettirebilmektedir. Denizcilik kavramı da bu noktada hayat gibidir. Verilecek ufak gibi görünen kararlar, belki bir can kaybı ile sonuçlanırken belki hayat kurtarmak ile de sonuçlanabilir. Gemi adamlarının bu yüzden her konuda daha hassas davranması gerekmektedir.
Çetin yolculuklar…
Bazen öylesine bir kararsızlık ile karşı karşıya kalınır ki, aklımıza ilk olarak o soru gelir:” Denize çıkmalı mıyım?”
Gemi adamlarının tekneleri ile açılmalarından önce yelkenlerinin sallandığı o anlar karada kalmanın daha doğru olduğu düşüncesini doğurabilmektedir. Gemi adamlarının böyle bir durumda yapması gereken şey asla ve asla hava şartlarını kontrol etmeden, teknede bulunan cihazlar ile bireysel olarak ölçüm yapmadan açılmamak olmalıdır. Biraz daha açık konuşmak gerekirse, deniz havası İzmir gibidir. Bir günü diğer bir günü tutmaz hatta bir saat sonra havanın nasıl bir hal alacağı kestirilemez. Bu hususlara dikkat edilmeden seyir durumunda gezinen tekneler ortaya artan kaza tablolarından başka bir şey çıkartmamaktadır.
Peki denize açılmak için doğru zaman ne zamandır?
Denize açılmanın doğru zamanının ne zaman olduğunu söylemek biraz zordur. Çünkü bu soru aslında yanıtı olmayan bir sorudur. Fakat yapılacak ölçümler ve gözlemler ışığında gerekli tedbirlerin alınması şartıyla doğru zamanın gemi adamı tarafından bizzat kestirilmesi gereklidir. Bu durum asla şakaya alınmamalıdır ve ihmalkârlık yapılmaması gereken birinci dereceden bir konudur. Bizde denize açılmak isteyenler için ufak ipuçları vererek konuyu aydınlatacağız.
Kural 1, teknenin bakımları mutlaka yaptırılmış olmalıdır. Rüzgâra dayanıklı bir tekne, kendisini savunmak için deniz adama kalkan görevi görür.
Kural 2, hava şartlarının aniden kötüleştiği bir durumda geminin kontrolünü kaybetmemek adına tekneye yetecek kadar sayıda deneyimli birer yardımcı mutlaka olmalıdır.
Kural 3, tekne içerisinde küçük çocuklar varsa veya engel anlamında sıkıntısı olan bireyler; onlarla birlikte herkes mutlaka can yeleği giymelidir.
Kural 4, olası bir durumda tekneden kaçışın gerekli olduğu anlarda tekneye bağlı bir salın bulunması hayat kurtarıcı olabilir.
Kural 5, tekne teçhizatlarının kullanımının iyi biliniyor olması gereklidir. Eğer teknik anlamda eksikler varsa giderilmelidir.
Kural 6, havanın durumu tekne seyir halindeyken sürekli gözlemlenmelidir.