Yangın ile savaşta kumanda merkezi köprü üstüdür ve savaşın kumandanı ise gemi kaptanıdır. Diğer bütün ekipler ancak kendilerine verilen görevleri yapmakla ve bütün gelişmeleri köprü üstüne rapor etmekle sorumludurlar. İşte bu prensip içinde hareket eden ekipler aldıkları emir gereğince gidecekleri yangın bölgelerine, ekipmanlarını alarak süratle intikal ederler. Yangın bölgesine gelen ekip lideri, durumu hemen değerlendirip kararını verir ve hemen mücadeleye başlar. Yangın ekibine kumanda eden zabitin diğer görevi ise köprü üstü ile haberleşmeyi sürdürmek ve gelişmeleri köprü üstüne rapor etmektir. Bütün bilgiler köprü üstünde toplandığı için, yangının gerçek değerlendirilmesi ancak köprü üstünde yapılabilir. Yangınla mücadelede önceden planlama çok önemli yer tutar ve kararlar bu plana göre verildiğinde başarı daha kolay elde edilir. Örneğin mücadele için solunum cihazı mı kullanılacak yoksa yangın elbisesini giyerek yangına girmek mi konusunda kararlar ekibe kumanda eden zabit tarafından verilir. Bu zabitin daha önceki bilgi tecrübe ve becerisi en doğru kararı vermeye yeterlidir. Ancak personelin heyecan içinde bir takım yanlışlıkları yapacağı da göz ardı edilmeyerek, karar sadece liderin ağzından çıkmalı ve doğru uygulanmalıdır. Diğer bir örnek ise yangına hangi söndürücü ile müdahale edilmeli veya yangına hangi yönden müdahale edilmeli gibi kararlar, ekibi yöneten zabit tarafından verilmelidirler. Bütün bunlara rağmen yangın ile mücadelede bazı genel prensipler vardır.
Bunlar;
a- Eğer yangın bir kapalı bölmede çıkmış ise solunum cihazı hemen kullanılmaya hazır tutulmalıdır. Çünkü duman içinde yangın ile mücadele bu cihazsız mümkün değildir.
b- Bazen yangının gerçek yerini tespit kolay olmayabilir. Özellikle duman geldiği yer yangının bulunduğu yer olmayabilir. Çünkü duman çok farklı yerlerden sızarak gelebilir. Yangının gerçekten nerede olduğu ancak ısı veya alev ile veya bir görgü şahidinin ifadesi ile bulunabileceği önemli bir prensiptir.
c- Kara yangınları ile gemi yangınları arasındaki en önemli fark birinin metal kutu, diğerinin ise inşaat malzemesinden yapılmış olmasıdır. Gemilerin çelikten yapılmış olmaları, deniz suyu ile fazla soğutmanın ısınan çeliğe aşırı bir stres yükleyeceği daima hatırda tutulmalıdır. Ayrıca çelik ısıyı etrafına çok çabuk yaydığından, söndü sandığımız yangınların yeniden başlamasının her zaman mümkün olabileceği hiç unutulmamalıdır. Gemilerde kullanılan izolasyon ve dekorasyon gibi malzemelerinin yangının genişlemesindeki etkilerini daima değerlendirmeliyiz.
d- Gemilerde yangının; Sağ-sol-ön-arka-alt ve üst olmak üzere altı ayrı yönde genişleyeceği göz önünde bulundurulması gereken önemli bir özelliktir.
e- Bir bölümde yangınla mücadele edilirken yangının diğer bölümlere de sıçramasını önlemek için yangına perde olan bölümlerinin deniz suyu ile soğutulması veya boşaltılması gerekir.
f- Eğer yangının yaşam bölümlerine sıçraması ihtimali varsa bu böl-gelerdeki yanmayı şiddetlendirecek eşyalar hemen boşaltılmalıdır. Boşaltılan yaşam bölgeleri daima ıslatılarak ve soğutularak yangının bu yönde ilerlemesi¬ne müsaade edilmemelidir. Yine malzeme stoklarına eğer yangının sıçrama ihtimali varsa bu bölgelerde öncelikle boşaltılıp sonra soğutulmalıdır.
g- Yangına ekibi ile birlikte müdahale eden kıdemli zabit, yukarıda sayılan ve genişlemeyi engelleyecek hususları destek ekibine kumanda eden diğer bir zabite bırakabilir.
h- İlk aşamada yangını söndürmek mümkün olmazsa veya yangına müdahale yolları kapalı ise yangına kumanda eden zabit, söndürme işleminden evvel yangını kontrol altına almayı düşünmelidir. Bu durumda önce yangını bulunduğu bölüme hapsedip, yayılıp yayılmadığından emin olduktan sonra elimizdeki imkanlar ile dışarıdan söndürme işlemine başlanır. Bu işleme;
-Çevrenin soğutulması
-Çevrenin boşaltılması
-Havalandırma kontrolü
yapılarak başlanır. Eğer herhangi bir personelin kaybolduğu rapor edilirse kayıp personelin bulunmasına öncelik verilir. Böylece bir taraftan araş¬tırma ve kurtarma operasyonu sürdürülürken diğer yandan yangınla mücadele sürdürülür.