Bir tekneyi kullanmayı öğrenmek demek sonu hiçbir zaman gelmeyecek bir işle uğraşmak demektir.
Denizcilik dediğimizde tekne kullanımında nirvanaya ulaşmayı anlarız. Bu işin kapsamı öylesine geniştir ki, en deneyimli denizciler bile tüm ömürlerini bu işe harcasalar dahi denizciliğin her şeyini öğrenebileceklerini düşünmezler. Denizciliğin en iyi tanımlarından biri The Complete Boating Encyclopedia’da: (Kapsamlı Teknecilik Ansiklopedisi) verilmiştir:
“Denizcilik: Bir tekneyi kullanmakla ilişkili sanal ve marifetlerin tümü. Tekneyi özellikle etkin, verimli ve ‘iyi’ kullanma yeteneği.
İyi denizcilikte, kapsamlı ve derin bilgi, zekice uygulamalar, rıhtım veya demirden ayrıldığı andan başlayarak, yola çıkma, emniyet önlemleri, kılavuzluk, zor durumlardaki manevralar, tehlikelerden kaçınma ve bunun gibi bir sürü şey bulunur, ayrıca tüm bunların üstünde, her zaman ihtiyatlı davranmak, olayları doğru değerlendirmek ve bencil olmayıp başkalarını da düşünmek vardır.
İyi bir Reis’in ulaşmaya çalıştığı en önemli amaç; bu konuların her birinde mükemmelliğe erişmektir.”
Elbette ki bu kadarla bitmez; fazlası vardır. Teknecilikte birçok disiplin bir araya gelir. Aerodinamik, göksel navigasyon, meteoroloji, tesisatçılık, vb. Hepsinde birden mükemmel olunamaz. Bununla beraber iyi reislerin tüm bu disiplinlerde iş yapacak kadar bilgisi olur; bilemediklerinde de bakacak yerleri, soracak kimseleri bilirler. Denizciliğin en üst mevkiine, işler kötüye gittiğinde ne yapılacağını bilen denizciler ulaşır. Onlar çıkabilecek sorunları öngörmüş ve ne yapabileceklerini önceden düşünmüş kişilerdir.
İyi denizcilik, kendi teknenizi kullanmakla bitmez, diğer teknelerin belli koşullarda nasıl davrandıklarını bilmek de, doğru kararlarla çatışmaları önleyebilmek açısından önemlidir.
İyi denizcilik ayrıntılı hazırlıklar ve dikkatli kontrollerle limanda başlar ve hiçbir zaman bitmez.