İskandil salvosu ile yaklaşık olarak ölçülen derinliğe deniz derinliği adı verilir. Genelde sığ sularda kullanılan iskandil savlosu üzerinde değişik aralıklarla işaretler vardır; 2, 3, 5, 7, 10, 13, 15, 17 ve 20 kulaçta (1 kulaç= 183 cm.); ve ağırlık dibe değdiğinde bu işaretlerden birinin tam olarak su seviyesinde kalması ile derinlik okunur. Ancak, ağırlık dibe değdiğinde, bu işaretlerden biri tam olarak su seviyesinde kalmıyorsa, o zaman derinlik görünen işaretlerden su seviyesine yakın olanına göre yaklaşık olarak bulunur. Bu şekilde belirlenen derinlik, navigatör tam bir ölçüm olmadığını anlasın diye İngilizce’de özel bir şekilde söylenir (deep).
Başka bir kaynağa göre ise bir iskandil savlosu, ekometre, veya başka bir yöntemle ölçülen derinliğe verilen isim. Bir haritada, derinlikleri belirten işaretlerde bu isimle bilinir. İngiliz haritalarında, aksi belirtilmedikçe derinlikler kulaç cinsinden verilse de, genelde tüm haritalarda kullanılan birim metredir. İngilizce’de yukarda belirtilen yöntemlerin biri ile derinliğin bulunabileceği kadar sığ sularda (in soundings) ve bunun mümkün olamayacağı kadar derin sularda bulunan tekneler (off soundings) için farklı terimler vardır. Bu iki terimin kullanılmasının olarak 100 kulaç (183 m.)UL edilir.
Bir teknenin etrafındaki su derinliğini ölçme işlemine deniz derinliği ölçme adı verilir. Bu işlem, eko ile derinlik ölçme metodunun gelişmesine kadar, 15 kulaça(27,4 m.) kadar olan sularda iskandil savlosu ile yapılırdı. İskandil savlosunun ucundaki ağırlığa ayrıca dibin tipi hakkında bilgi edinebilmek için ufak bir oyuk açılırdı. Daha büyük derinlikler için 120 kulaca (220 m.) kadar ölçebilen yüksek derinlik savlosu kullandırdı. Bu alet ancak tekne durduğunda veya çok yavaş ilerlerken kullanılabilirdi.